Çarşamba, Ekim 11, 2006

GnuGk: H323 Gatekeeper

GnuGk, bir H323 gatekeeper. Biz şimdilik Video Konferans sisteminde kullanmayı planlasak da, IP Telefon Gatekeeper olarak da kullanılabilirmiş.
Denemek için hiç beklemeden gnu/debian bilgisayara apt-get install gnugk diyerek kurdum. Anında çalışmaya başladı. Güzel de bir dökümantasyonu var. Henüz okumasam da, Mustafa ile bu konuda uğraşırken çok işimize yarayacağı kesin. Azıcık daha üstünde tecrübe edinelim de, Sun Solaris 10 sunucuda video konferanslarımıza hizmet etmeye başlayacak. Böylece para ile satılıp, doğru dürüst destek alınamayan ve (genelde işletim sisteminden kaynaklanan sorunlar olsa da) doğru dürüst çalışmayan radvision'un pabucunu dama atacak. :)
Buradan çıkacak ders: "Her ne iş yapıyorsan yap, önce bir bak açık kaynaklısı var mı? Varsa onu tercih et. Hem sinir hem sınır tanıma" :D

Perşembe, Mayıs 18, 2006

Şenliğe bu yıl da katılamadım :( Şenlik bitti, bana bu yıl da uzaklardan el sallamak düştü. Bu arada şenliğe ÇOMÜ damga vurmuş. :) Necdet Yücel, Pınar Yanardağ, En iyi kurumsal kullanıcı COMU Eh zaten daha ne kaldı ki :) "En iyi penguenlere" tebrikler.
Fakat dün müthiş bir gün geçirdim. SSS çalışma grubundan arkadaşım Aysun'un verdiği haberle kayıt yaptırdım ve dün HP Linux Road Show'a UZEM'den Mustafa ile katıldık.
İlk kez hiç teknik olmayan ve tamamen ticari amaçlarla yapılmış bir Linux etkinliğine katılmış oldum. Amacı Linux'a geçmek isteyen şirket yöneticilerini ikna etmekti. Bu sebeple -tabi ön planda HP kullanın temalı- "Linux şöyle iyidir, böyle kullanışlıdır" lafları dinledik. Tabi bu arada İş Bankası, Şişecam ve Beko'nun Linux'a nasıl geçtiklerini dinledik. Ben acayip keyiflendim ama bunları dinlerken. Türkiye'nin 3 büyük şirketinin kendisinin çıkıp "Linux'a referansız" demeleri, özellikle diğer seminerlerde "şurası burası Linux kullanıyor" denmesinden daha güzel. Şişecam'dan Kemal Bey, Linux'a geçiş süreçlerini anlattı ve -bence- çok dobra bir konuşma sundu. 2005 yılından itibaren PC'lerde de Linux kullanmak için çalışmalara başlamışlar. Genelde şirketler "sunucu Linux" diye düşünürken Şişecam'ın bu düşüncesi bence çok güzel. :)
Bu arada tabi ki Ceylan Otel'deki güzel ikramlar ve açık büfeyi anlatıp da ağzımın suyunu akıtmayayım. :) Bir de minik penguen biblo'm oldu. Hemen evde sergilemeye başladım. :)
Programın sürprizi ise en sonda oldu. Mustafa HP'den bir Linux eğitimi kazandı. :) Özellikle IPv6 çalışmalarına başladıktan sonra birlikte Linux ile çalışmaya başlamış ve müthiş bir Linux sempatizanı olmuştu. Üstüne bir de bu eğitim denk gelince Linux camiası yeni bir fanatik daha kazanacak diye düşünüyorum. Bir gün önce de doğum günüydü, her halde aldığı en pahalı doğum günü hediyesi HP'den olmuştur. :D
Tabi ki RedHat'de oradaydı ve biz de kurumsal bir RedHat kullanıcısı olarak (her ne kadar kişisel olarak Debian'cı olsam da RedHat temelliyim ben de) bir hatıra fotoğrafı çektirmeliyiz dedik. :P

Cuma, Nisan 14, 2006

Bir pişti de bizden :)

Bu sefer de Mustafa'yla ben "Linux dünyasında pek güncel olan" pişti modasına uymuşuz. Gerçi bizimki, karo-maça piştisi gibi olmuş ama... :D

Salı, Nisan 04, 2006

Ethernet bonding

Ethernet bonding olayına takmıştım bir süredir. Daha doğrusu, özgür günlerin ardından yazmıştım ya, o zamandan beri. Fakat bir türlü fırsat bulupta uğraşamadım. Bir de üstüne, 2. bir ethernet kartı bulamayınca bekledi de bekledi. Ama aklıma evdeki bilgisayarımda yatan ethernet kartı gelince de, bir deneme yapmanın zamanı geldi dedim. Biraz google, biraz mail listesi derken 2 tane ethernetim kendini tek sanmaya başladı :D
Kısaca tanımdan başlamalı: Ethernet bonding Nedir?: Ethernet bonding, 2 tane ethernet kartının tek ethernet kartı gibi çalışmasıdır. 2 ethernet, 2 kablo, 1 IP. Genellikle temizlik yapan teyzelerin, amcaların kabloları çıkarması yüzünden hattın kopmaması için. (Bu zaten olmazsa olmaz oldu artık. Her masa silmenin ardından, kabloyu kontrol etmem gerekiyor. Hani RJ45'in kilit özelliği olmasına rağmen o kablo nasıl oluyor da çıkıyor anlamıyorum. Kasıtlı mı yoksa :D )
Bonding denemesini RHEL 3 bir linux ile yaptım ama Debian'da da kontrol ettim bazı kısımları.
Ethernet bonding (E.B. diyeyim bundan sonra) kullanabilmek için, 2.4.12 veya üstü bir çekirdek olmalı. (Benim RHEL makinam; 2.4.21-15.EL'ymiş...) Genelde dağıtımlarla bonding driver module olarak geliyormuş ama olur da module değilse derlerken "Network Device Support" altında "Bonding Driver Support" seçilerek açılabiliyormuş. (İhtiyacım olmadı. Ayrıca 2.6.8-2-386 Debian çekirdeğim de açıkmış) Bu modulü kullanan araç ise "ifenslave". Bu da öntanımlı gelmiş.
Zaten bundan sonrası, dosyaları düzenlemek. /etc/modules.conf en altına şu satır ekleniyor;
alias bond0 bonding
(buraya ayrıca varsa modül options'ı eklemek gerekli)
Burada bond0 diye sanal bir aygıt (device) tanımladık. Artık bağlantımızı bu bond0 sağlayacak. Şimdi bu aygıtın ayarlarına sıra geldi;
Debian'da tüm bu ayarları (/etc/network/interfaces dosyası içine yazmalıyız sanırım denemedim henüz ama deneyip not düşerim)
RHEL:
/etc/sysconfig/network-scripts/ifcfg-bond0
DEVICE=bond0
BOOTPROTO=static
ONBOOT=yes
BROADCAST=160.75.67.255
NETWORK=160.75.67.0
NETMASK=255.255.255.0
IPADDR=160.75.67.182
GATEWAY=160.75.67.254
USERCTL=no

/etc/sysconfig/network-scripts/ifcfg-eth0
# Intel Corp.|82562EZ 10/100 Ethernet Controller
DEVICE=eth0
BOOTPROTO=none
ONBOOT=yes
MASTER=bond0
SLAVE=yes
USERCTL=no

/etc/sysconfig/network-scripts/ifcfg-eth1
# Intel Corp.|82557/8/9 [Ethernet Pro 100]
DEVICE=eth1
BOOTPROTO=none
ONBOOT=yes
MASTER=bond0
SLAVE=yes
USERCTL=no

Sıra geldi restart :P (Windows kullanıcıları bu aşamada restart yapmalıdır :P)
#service network restart

Tabi bunu yaparken, bana kafayı yediren küçücük bir hatam oldu. bond0'da GATEWAY tanımlamadığım için, arkadaş iç networkte çalışıyor ama dışarı çıkamıyordu. Okuduğum dökümanlarda da yazmadığından (hadi şey atmayım benim de gözümden kaçmış olabilir.) bu satırı unutmuşum ve eklemek de aklıma gelmedi. Son aşamada artık mail listesi imdadıma yetişti. Hızlı bir yanıtla Devrim Gündüz hatırlattı gateway'i. Maille ettim ama yine, teşekkürler... :)

En çok faydalandığım kaynak :)
http://www.doganzorlu.com/progress/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=18

Pazartesi, Şubat 27, 2006

Özgür günlerin ardından...

Özgür günler bu yıl, hem çok mutlu hem de çok buruk geçti, benim için. Cuma günü, "iki elim kanda olsa gideceğim" dediğim Ian Murdock'ın seminerine ellerim temiz olmasına rağmen gidemedim:( Cuma günü saat 2'ye toplantı koyan zihniyeti kınıyorum. Öyle veya böyle cuma günü özgür etkinlikte değildim. Cumartesi günü de, eşimin "TÜYAP'taki yemek fuarı" teklifini red ederek, Bilgi Üniversitesine gitmek üzere yola düştüm. Fakat orada olmam saat 12'yi bulmuştu. Programda ilgimi çeken konulardan birincisi Ruby'ydi. Pınar Yanardağ'ın sunumuyla (-ki Necdet Yücel Bey'in dediğine göre LKD'nin ilk bayan seminer vereniydi) Ruby hakkında temel bilgi sahibi olduk bu sayede. Bence başarılı bir sunumdu. Bu arada Ruby'de otomatik çöp toplayıcı diye bi olay olduğunu öğrendim. Kullanılmayan kodları temizliyormuş. Sonra kabaca araştırdım da Java'da da varmış.. Hoş bir özellikmiş. :)
Neyse hemen bir foto o anla ilgili (Bu arada fotoğraflar çok kötü çıkmış :( ):

Asıl amacım da Redhat Cluster seminerine katılmaktı. Ali Erdinç Köroğlu'nun bu güzel seminerine katılabildim Ruby'nin hemen ardından. Genel cluster mantığı ve cluster kurulurken dikkat edilmesi gerekenler hakkında epeyce bilgi sahibi olmak için güzel fırsattı. Bu semineri daha önce Pamukkale Üniversitesi Akademik Bilişim'de vermiş. 4 makina ve 12 ethernet kartıyla örnek bir cluster kurmuşlar. Tabi biz o kadar şanslı olamadık. Teorik olarak dinlemek zorunda kaldık. Fakat çook verimli oldu. Seminer, normal süreyi aştı tabi doğal olarak. Bu durum her ne kadar N. Yücel Bey'i telaşlandırsa da bence bu seminer için süre az bile gelmişti.


O gün programda olan OpenVPN seminerine de Inet-Tr'de katıldığım için Redhat Cluster'ın ardından dönüş yoluna geçtim. İçimde, mükemmel 2 seminere katılmış olmanın, penguenleri daha yakından görmenin mutluluğu ile... (Bu arada kimseyle tanışmadım. Fakat bloglardan, çalışmalarında tanıdığım hemen herkesi tanıyabildim. Tek başıma olunca ben biraz asosyal kalıyorum sanırım...)
(Bu arada blogum nasılsa gezegen'de okunacaksa: Bu etkinlikleri düzenleyen herkese ve özellikle LKD Seminer-CG'na çok teşekkürler...)

Perşembe, Şubat 16, 2006

Ezmlm ile E-Posta listesi oluşturmak

Vpopmail kullanıyoruz ve liste ismi test domain ismi de listeci.com. Kısaca test@listeci.com diye bir e-posta listesi yapacağız:
# ezmlm-make ~vpopmail/domains/listeci.com/test ~vpopmail/domains/listeci.com/.qmail-testtest listeci.com

# chown -h vpopmail.vchkpw /home/vpopmail/domains/
listeci.com/.qmail-test*
# chown -R vpopmail.vchkpw /home/vpopmail/domains/listeci.com/test

Listeye üyelik için klasik konu başlığı subscribe olan mail atlabilir. Fakat eğer elle eklemek istersek:

Tek bir mail adresi için:
# ezmlm-sub /listenin/home/dizini eklenecek@mail.adresi

epostalistesi.txt
dosyasındaki maillerin tamamını eklemek için:
# ezmlm-sub /listenin/home/dizini <
epostalistesi.txt

Kaynaklar:
http://www.serdaraytekin.com/docs/os/debian/debian-qmail-ezmlm.html
http://www.differentpla.net/node/174
http://ipucu.enderunix.org/view.php?id=590〈=tr
http://www.google.com

Cuma, Şubat 10, 2006

Tekrar Merhaba Linux Gezegeni

Uzun süre önce Gezegen Linux'a başvurmuş, "ben de gezegene iniş istiyorum" demiştim. Kabul edildim, fakat yazdıklarım gezegende görüntülenmedi. İsmimin üstünde de sürekli gezegen.linux.org.tr/none linki vardı. Sorunun ne olduğunu anlayamadım. Fakat geçenlerde planet ile uğraşırken şunu farkettim ki; dil kodlaması UTF-8 olanları alıyor, ISO-8859-9 olanları alamıyor. (Çok uğraştım düzeltemedim :( ) Ben de Linux dünyamın kodlamasını ISO-8859-9 yapmışım. Gezegende yaşanan sorun da buymuş. Fakat sayfayı UTF-8'e çevirince de doğal olarak Türkçe karakterlerde sorunlar yaşadım. Nasıl çözerimi düşünürken uzun süre öylece kaldı. Gezegen listesinde adım vardı, fakat yazdıklarımın hiç biri yoktu. Dün, Arda bir teklifte bulundu: "Yazıları ISO iken kopyala, Sayfayı UTF-8'e geçir ve tekrar kaydet". "Yer mi yemez mi?" diye düşündük, fakat "düşünmek değil, eylem zamanı deyip" denedim. Oldu... :) Fakat tüm girdileri tek tek düzeltmem gerekti. Yaklaşık 1 saatlik uğraşla hepsi düzeldi. Fakat gezegene bakınca, özellikle başlıklarını düzelttiğim yazılar gezegende yeniden görünmüş hatta gezegenin genel düzenini biraz bozmuştu. :( Umarım insanlar "bu ne ya, kim bu" diye isyan etmemiştir.
Madem artık yazılarım gezegende, bahane ile dünkü karışıklık için gezegendeki herkesten özür dilerim. Ayrıca, herkese -tekrar- selamlar...

Çarşamba, Şubat 08, 2006

Pardus ve IPv6

Efsane geri döndü.. :)))
"Yazamadım epeydir zaten vaktim yok" diye üzülürken bugün 2 tane konu birden.. :) Az önce Mustafa ile Pardus'a IPv6 desteği sağladık ve Pardus'ta ilk kez çekirdek derledik. Klasik çekirdek derleme işlemleri. Ayrıntılarını Mustafa zaten yazar. Hatta şurada: ipv6pardus.blogspot.com
Yakında ipv6 ile başlayan bütün blogspot adreslerini alacak :)

LastFM

Linux Dünyası biraz boş kaldı. Son günlerdeki yoğunluk, malesef Linux ile uğraşmama pek imkan vermedi. Bu yüzden de açıkçası yazacak pek bir şey birikmedi.
Neyse, bir süredir çeşitli bloglarda LastFM diye bir şey görüyordum. www.last.fm Bir ara girdim baktım, "neymiş bu amca?" diye, ama fazla vakit geçiremedim. Meğer LastFM denen amca, senin dinlediklerini kaydediyor, ona göre sana istatistikler veriyor, ayrıca zamanla dinlediğin müzik zevkine göre insanları listeliyor ve sana tavsiyelerde bulunuyormuş. Tabi bu esnada seni takip etmiş oluyorlar. Aslında biraz paranoyak düşünce ile pek de sağlıklı değil gibi. Ama ben yoldan gönüllü çıktım bir kere. İşe koyuldum:
Tabi bu amcaların beni takip etmesi için (buyur beni takip et diye) bir eklenti kurmak gerekti. Windows için vardır zaten ama helal olsun Linux için de yazılımları geliştirmişler. Hem de GPL. Hangi player'ı kullanırsan onun için eklenti var. Download bölümünde. Ben MP3 dinlemek için XMMS kullandığım için XMMS eklentisini indirdim tabiki. Bir tar.bz2 vakası. :) Hızlıca indi. Ardından tabi ki tar -jxvf ile dosyayı açtım. Linux'ta kaynak koddan program derlemek aslında zor değil ama unutulmamak gereken bir nokta var o da okumak. Hemen INSTALL dosyasını okudum. Diyor ki; configure, make, make install. Standart yani. Pek güzel deyip işe koyuldum. Fakat o da ne? ./configure dedim bir süre sonra bir hata (hatasız kul olmaz :P). Neymiş efendim BMP bilmemne yokmuş. O ne yaaa? Google... Nedir ne değildir hala bilmiyorum ama bu sorunu yaşayanlara ./configure --disable-bmp-plugin yazarak denemeyi önermişler. Peki dedim tekrar dene. Bu sefer başka bir hata: XMMS en az 2.0.4 olacak falan diyor. Yaw benim XMMS 2.0.10 ne diyosun sen? Sonra jeton düşer. Ben xmms-dev'i kurmadım. Peki:
# apt-get install xmms-dev
Ardından gene hata (aslında keşke hataları da kaydetseymişim de yazsaymışım): curl yok. Peki kardeş onu da kuralım. Ama insan adım adım seni izlesinler diye de bu kadar kasmaz bunu bil.. :)
#apt-get install curl
Ardından da;
#apt-get install libcurl3 libcurl3-dev
Şimdi herşey hazır olmalı. Yine değil. Bir de MusicBrainz diye birşey lazımmış. Onu da indir ve kur(Allahtan o kolay kuruldu. Yoksa vazgeçiyordum.) Burdan onu da indirdim:
http://musicbrainz.org/products/client/download.html
[Sırayla: ./configure, make, make install]
Eveeettt. Başarılı sonuç. Ardından yine plugine dönüp;
#make
#make check
#make install
Peki şimdi beni izliyorlar mı? Hayır. XMMS'i açıp Seçenekler-Tercihler-Genel Eklentiler- XMMS-> Scrobbler 0.3.6 bunu etkinleştirip, bir de Ayarla'dan kullanıcı adı ve şifremi girdim. Şİmdi beni izliyorlar. Nereden anladım. Dinlediğim Manga-Bitti Rüya LastFM Chart'ında görünüyor. Ama anladığım kadarıyla kendi listelerinde olanları ancak seçiyorlar. Ezginin Günlüğü'nü tanımadı mesela :)
Şimdi beni izliyorlar. Neler dinliyorum, ne zaman dinliyorum. Yakında kapıma CIA veya FBI dayanır :))
http://www.last.fm/user/ekaraoglu --> Buradan siz de izleyin.. ;)
Yaw bu teşhirciliğin sonu nereye varacak? Güncemizi okutuyoruz, dinlediğimiz müzik, resimler... Yok yok başımıza taş yağcak... :D

Perşembe, Ocak 05, 2006

Özgür Günler...

Yaşasın, bu yıl yine Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri yaklaşıyor. 2004'te katılabilmiştim ilk kez. Hatta Hakan'la gelmiştik Isparta'dan. Geçen yıl gelemedim hem izin alamadım, hem de Aylin sebebiyle fakat bu yıl burnumun dibinde artık gitmeliyim...
2004'te Ian Murdock ve R. Stallman vardı konuk olarak. Ian Murdock'ın gazı ile Debian kullanmaya karar vermiştim. O kadar çok özgürlük ve özgür olmaktan bahsetmişti ki... İyi de oldu tabi hiç pişman değilim Debian kullanmaktan... Ayrıca R. Stallman çok hoş bir sürprizdi. Yaklaşık 2,5 saat konuşmuş bu sırada ilginç kişiliği ile bizi hem güldürmüş hem de GNU felsefesini anlamamı sağlamıştı. [itiraf ediyorum GNU'yu tam olarak o zaman öğrendim. Hatta neden GNU/Linux olduğunu. Eee GNU felsefesinin babası anlatınca anlıyor insan... :)]
Bu yıl, Ian Murdock yine geliyormuş... Bu sefer onu bir Debian kullanıcısı olarak dinleyeceğim. Tabi ki başka pek çok kıymetli Linux ve özgür yazılım dünyasından insanlar katılacak. Tanışma ve kaynaşma zamanı... Aaahhh İngilizce, bi de konuşabilseydim.. :( Ayrıntılar için: FazlaMesai